Kedilerde Piyometra

Piyometra, dişi kedilerde rahim iç yüzeyinin iltihaplanması ile karakterize ciddi bir üreme sağlığı sorunudur. Latince "pyometra" kelimesi, "iltihaplı rahim" anlamına gelir. Piyometra, genellikle kedilerin yaşlandıkça veya üreme döneminde (östrüs veya kızgınlık dönemide denilir) meydana gelir ve rahim içi sıvı birikimi ve iltihaplanma ile kendini gösterir. Piyometra, östrüs dönemi sonrası rahim içine bakterilerin girmesiyle başlar. Rahim içindeki hormonal değişiklikler, rahmin iç yüzeyine kolayca bakteri girişine yol açar. Bakteriler hızla çoğalarak enfeksiyonun ilerlemesine ve iltihaplanmaya neden olur. Bu durum, rahimde sıvı birikimine ve bazen iltihap birikimine neden olur. Piyometranın belirtileri şunlar olabilir: 1. İştahsızlık 2. Halsizlik ve yorgunluk 3. Sık idrara çıkma ve su içme 4. Karın bölgesinde şişme 5. Vajinal akıntı (genellikle irinli ve kötü kokulu) vaginal akıntı olmaması pyometrayı ekarte etmez çünkü kapalı piyometrada herhangi bir akıntı olmaz. 6. Kusma ve ishal Piyometra, ciddi bir sağlık sorunudur ve hayati riskler taşır. Rahim içindeki enfeksiyon zamanla daha da kötüleşir ve hayvanın genel sağlık durumunu olumsuz etkiler. Piyometra, acil veteriner hekim müdahalesi gerektiren bir durum haline gelebilir. Piyometranın teşhisi Kedilerde piyometra teşhisi genellikle veteriner hekim tarafından fiziksel muayene ve belirtilerin gözlemlenmesiyle başlar. Ancak kesin teşhis için veteriner hekim, bazı laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerine başvurabilir. İşte kedilerde piyometra teşhisi için kullanılan yaygın yöntemler: 1. Fiziksel Muayene: Veteriner hekim, kedinin genel sağlık durumunu değerlendirmek için fiziksel muayene yapar. Karın bölgesinde şişlik, hassasiyet ve vajinal akıntının varlığı gibi piyometra ile ilişkili belirtileri gözlemler. 2. Kan Testleri: Kedinin kanında yapılacak kan testleri, enfeksiyon belirteçlerini ve kan değerlerindeki değişiklikleri göstererek piyometra olasılığını değerlendirmeye yardımcı olabilir. 3. Radyografi (X-ray): Kedinin karın bölgesinin radyografisi, rahimdeki sıvı birikimini veya büyümüş rahmi göstermeye yardımcı olabilir. 4. Ultrasonografi: Ultrasonografi, rahimdeki sıvı birikimini, rahimdeki değişiklikleri ve enfeksiyonu daha net görüntüleyebilir. 5. Vajinal Sitoloji: Vajinal akıntıdan alınan numunelerin sitolojik analizi, enfeksiyonun nedenini belirlemeye yardımcı olabilir. Bu testlerin kombinasyonu ve veteriner hekimin uzmanlığı sayesinde piyometra teşhisi doğrulanabilir. Erken teşhis, tedavinin daha etkili olmasını sağlar ve kedinizin sağlığını korumak için önemlidir. Tedavi genellikle rahmin alınması (ovaryohisterektomi) yoluyla yapılır. Bu prosedür, kedinin üreme organlarının tamamen çıkarılmasını içerir ve piyometra tedavisinin etkili bir yoludur. Piyometra tedavisinde cerrahi müdahale önemlidir, çünkü enfekte rahim içeriğinin vücutta kalması ciddi sonuçlara yol açabilir. Genellikle tek başına antibiyotik tedavisi uygulanması piyometrada etkisizdir. Tedavi sürecinde piyometra komlikasyonuna bağlı olarak şekillenen organ yetmezlikleri ayrıca tedavi edilir. Piyometra, genellikle önlenebilir bir hastalıktır. Kedinizi kısırlaştırmak ve veteriner hekimin önerdiği rutin sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak, piyometra riskini azaltabilir. Piyometra belirtileri gözlemlendiğinde, vakit kaybetmeden bir veteriner hekime başvurmak önemlidir, çünkü erken teşhis ve tedavi, kedilerin sağlık sorunlarının yönetiminde önemli bir rol oynar. Dr.Murat İLGÜN İç Hastalıkları Uzmanı Veteriner Hekim